Yıl 2012

Posted on Dec 31, 2012

Biraz bahsedeceğim neler geçti koca kafamdan bu yıl. Bu yıl kimler girdi hayatıma kimler çıktı.

2012 yılına girişim İstanbul’da oldu. Bi hayalimi gerçekleştirerek girdiğim yeni yılın hep güzel geçmesini umdum. Bi evim yoktu, ofiste yatıp kalkıyordum ama mutluydum zannedersem. Güzel bir işim vardı. Keyif alarak çalışıyordum. Bi sevgilim vardı en tatlısından :)

2012 ocak ayı o tatlı sevgilimin atama stresine katlanmakla geçti. İçimizde küçük umutlarımız vardı belki İstanbul’a gelir diye. Umut işte boş ama güzeldi. Şubat ayına geçtiğimizde tatlı sevgilimin ataması gerçekleşti. Bense İstanbul’u hep sevmiştim, daha da seviyorumdum giderek. Yalnızlık vurmaya başlamıştı biraz sadece. O da geçecekti nasılsa. Mart ayına geldiğimizde Neslihan atandığı Elazığ’a yerleşmiş, içindeki korkuları yenmiş tam bir öğretmen oluyordu. Ben ise gayet iyi bir tempoyla çalışmaya devam ediyordum. Mart ayında Neslihan İstanbul’a geldi. Şirketin karşıladığı bir otele yerleştik. Fakat birgün sonra tekrar ofise dönmek zorunda kaldım. Fazlasıyla kırdığım bir dönemdi Neslihan’ı. Aldırış etmedi alttan aldı. Bu yüzden daha bi değer verdim kendisine. Nisan’da bir ev tutup yerleştim. Güzel gidiyordu herşey. Mayıs olduğunda biraz yorulmaya başlamıştım işten. Bir hafta kadar izin alıp İzmir’e ailemin yanına gittim. Fakat 3 gün sonra dayanamayıp Neslihan’ın yanına geçtim. Mayıs ayı sonunda izmirden bir arkadaşım olan Berkant da bizim ofiste işe başladı. Aynı evi paylaşmaya başladık.

Sonrasında Haziran ayı geldi tabi. Yaz ayları, çalışmanın dahada sıkıcı olmaya başladığı dönemler.Berkant bu dönem nişanlandı Elif ile. Bir kaç ay sonra elif istanbula gelecek ve farklı bir eve geçeceklerdi. Ben yine yalnız kalacaktım tabi. İşlerimde giderek artmıştı hatalar. Neye elimi vursam bozulmaya başladı. Temmuz ayına girdiğimizde iş gücüm azalmıştı. Giderek dahada kötüleşeceğini hiç farketmemiştim. Ağustos ayında ramazan ayı idi bu ay kılabildiğim kadar namaz kılıp dua ettim. Bi ara çok inandım toparlayacağıma. Ama iş gücüm düşmeye devam ediyordu. Eylül ayına geldiğimizde tekrar izmir yolları göründü. Gidip biraz kafa dağıtma ihtiyacı hissettim. İçimdeki boşluğu ancak annem doldurabiliyordu. Neslihan artık sadece sorun gibi görünmeye başlamıştı bana. Süregelen tartışmalar giderek daha da soğumama sebep olmuştu ondan. Fakat bu dönemin geçeceğini biliyordum ve sinirle yanlış birşey yapmak istemiyordum. Çok emek vermiştik bu ilişkiye, böyle saçma bir bunalım anında bırakacak kadar değersiz değildi hiç birşey.

Bu ay içerisinde izmirden bi başka arkadaşım olan Tugay bizim ofiste işe başlayıp ben de kalmaya başlamıştı. Bi ev arkadaşı her zaman iyidir :)

Ekim ayına geldiğimizde sorunlar giderek büyüdü. Ofis taşındığı için ben de evi taşımak durumda kaldım. Maddi olarak iyice sıkıntıya düşmüştüm. Manevi olarak da pek iyi sayılmazdım. Ben giderek saçmalamaya başladım. Daha fazla dayanamayacağını farkettiğinde Neslihan biraz ara vermek istedik. Bir kaç gün sözleşmişiz gibi arayıp sormadık.Ben kendimi toparlamak için arkadaş edinmeye çalıştım. İçimdeki boşluk ve yalnızlık giderek çoğalıyordu. Ekim ayının sonuna doğru bir ara Neslihan arayıp bana siktir’i çekti. Tek suçum iş yerindeki kızlardan birisini facebookda eklemek :) , ki o kızla da herhangi birşey düşünülemez aramızda. Kıskançlığı giderek daha da bunaltıcı olmaya başlamıştı zaten. Sustum, kızgınlığı geçer dedim. Geçmedi. Aramadım sormadım. Sustum sadece. Bekledim ki sakinleşsin. Bazen beklemek kazanç değil kayıpmış anlamış oldum. Bir gece zil zurna sarhoş biçimde beni aradı. Ağız dolusu küfürler etti. Yine sustum. Bir ton ithamda bulundu. Sustum. Ayılınca konuşalım dedim. Sızana kadar onu dinledim. Bir kaç gün daha görüşmedik. izmir’e gittim. İlişkimiz görünürde bitmişti. Ancak ben biliyordum ki sakinleşince bir şekilde affetiririm kendimi.

Ekimdi hala. Akşam yemeğini yedikten sonra yine rutin şekilde neslihan’ın facebook hesabına giriş yaptım. ve olan oldu. Bir başkasını dahil etmişti bile hayatına. Ufak bir sinir krizi tabi. Benim içimde onca umut varken, bir çırpıda yok etmiş olması tüm umutlarımı, canımı fazlasıyla yakmıştı. Biliyorum ki o an yanımda olsa, şiddet uygulayabilirdim. Hiç o kadar sinirlendiğimi hatırlamam. Ailemi de boşu boşuna korkutmuştum çığlıklarımla. vesselam kasım ayı da kötü geçti. Ekim ve Kasım berbat geçmişti benim için.

Aslında 2012 iyi geçiyor sanarken fazlasıyla kötü geçmişti. Kasım sonu gibi bir kadınla tanıştım. İsmi Fatma. Aramızda herhangi birşey olmayacağını bilmek içimi acıtsa da dostluğunu kazanmış olmak tüm yılın kötülüğünü örtbas etmeye yetti.

2013 umarım daha iyi geçer.

mutlu yıllar.