Susuzluk Geçer, Sussuzluk Geçmez

Posted on Dec 10, 2024

Sessiz Sezen ile kahve içilecekti dertleşilmek üzere, öğrenildi ki son su kuyusu da ağa tarafından kapatılmıştı. Ağanın lafına göre maraba haracını geciktirmişti. Marabanın diğer kuyuları da kurutulduğundan son kuyudan döndürüyordu değirmenini taşıma su ile.

Su bitti diye goygoylaşırken yanaşıverdi çiçekçi bahçesinden minik bir çiçek.

  • Naber ?

diye yaklaştı her zaman ki bekleyişi içinde. Belki bir kaç damla sulanırım zevzekliği yapraklarında.

  • Kötüyüm çiçek, bugün susuzum, seni sulayamam.

diye çıkmaz sokak tabelası gösterdim. Ancak beklenmedik bir alaka, çözüm arayışına girme isteği.

  • Hayırdır abi var mı yapabileceğimiz birşey?

Goygoyvari döktüm eteğimdeki taşları. Sen mi yıkacaksın yolun sonundaki duvarı dermişcesine.

  • Yok minik çiçek, öyle de oldu böyle de oldu, geçer bi gün.

U dönüşü beklentisindeyken başladı minikliğinin verdiği bilgelikle nasihatler vermeye.

  • Zamanın çözemediği şey yok, sağlığımıza şükür. Var mı yapabileceğimiz birşey?

Ulan minimini replika çiçek, güzel temennilerin için teşekkürler deyip yoluna devam etmesini bekleyecektim ki, köklerinden birini uzattı ‘ben bugün yedek sulandım, buyur, susuz kalma abicim’ dedi.

Ulan mini çiçek, sen sulanmak için dilenen mini bir çiçek değil misin, nasıl bir rüya ki bu benden çok suyun var ve beni sulamaya çalışıyorsun.

Ustamın gündüşlerine benzeyen durumu çok uzatmamak adına sevgilerden bir demetle uğurladım minik çiçeği.

Sessiz Sezen ise olanı biteni izlerken sezgisel bir sessizlikle yaşanan su savaşını anlamlandırmaya çalıştı bi süre. Sonra vazgeçti ve günümüz şenlendi.

Bir kez daha gördük ki, susuzluk geçer, sussuzluk geçmez.