Sessiz istifa nedir

Posted on Aug 1, 2023

Merhaba!

Bugünün konusu, bir süredir gündemi meşgul etmeye devam eden sessiz istifa. Sessiz istifayı bir kaç yönden ele almaya çalışayım dedim.

Sessiz istifa nedir? bilmeyenler için şöyle özetleyeceğim: Bir çalışanın, bulunduğu şirkette sorumlu olduğu işleri en az eforla yerine getirmesine sessiz istifa diyebiliriz. Bu terim ilk olarak hayatımıza 2022 yılı gibi girdi. Çince bir hashtag olan #TangPing etiketinin ülkedeki aşırı yoğun çalışma koşullarını eleştirmek için tiktokta kullanılmaya başlanmasının etkisi ile ve pandeminin etkisi birlikte oluştu bu terim. Çince olan tangping etiketinin ingilizce karşılığı “lay flat”, türkçeye akışına bırakmak, gidişine bırakmak şeklinde çevirebiliriz.

Sessiz istifanın gerçek bir olgu mu olduğu, yoksa sadece bir internet fenomeni mi olduğunu anlayabilmek çok net değil. Zira, bir manifestosu yok ve sosyal medya paylaşımları dışında gözlemlenemiyor. Yani, bu internet fenomeninden önce böyle bir durum var mıydı veya gerçekten sessiz istifa ne kadar yaygın bilemiyoruz.

Ayrıca insanın aklına kültürümüzdeki “salla başını al maaşını” tabiri geliyor. Fakat sessiz istifa ile bu farklı yerlerden temel alıp, farklı şekillerde varoluyorlar. “Salla başını al maaşını” derken kastedilen, yöneticiler ne derse uyum sağlamak, varolan sorunlara ses çıkartmadan işini yapmak. Ancak sessiz istifa tamamen bireyin, kendi zihninden temellenen bir konu. Salla başını al maaşını terimi ek olarak ATM personelleri için de kullanılıyor atm. ATM personeli nedir derseniz, haluk bilginerin müthiş açıklamasıyla “Ay başında Toplar Maaşını personeli” olarak açıklayabiliriz. Ancak her iki durumda da, sessiz istifa ile arasında bariz farkları mevcut.

Öncelikle sessiz istifa, sorunlu bir yönetimi bulunan şirketlerin, istifa etmeye cesaret edemeyen, ancak yönetime de bu konu hakkında yaptırımda bulunmak için herhangi bir çabaya girmeyen, grev hakkı vb haklarını dahi kullanmayanlar tarafından yararlanılan bir zaman geçirme yöntemi gibi. Bu şekli ile zaten iş etiğine hiç bir şekilde sığmayan bir davranış. Bir şirketten memnun değilseniz talebinizi aktif bir şekilde dile getirirsiniz, talebiniz gerçekleşmezse ya kabul edip devam eder veya istifanızı verip başka bir şirkete geçersiniz. Bu durumdaki sessiz istifanın, iş ahlakı bulunmayan kişilerin kendini aklama ve topluma kabul ettirme çabası olduğunu düşünüyorum. Yani bir modern zamanlar mağduriyeti.

Diğer bir yönden bakarsak, sessiz istifanın fazladan iş yapmaya gönüllü olmamak, haftasonları çalışmak istememek, mesai saatleri dışında mesajlara cevap vermemek vb durumlarla ortaya çıktığını iddia edenler de var. Biraz detaylı düşününce, bu durumun sessiz istifa değil yalnızca iş yaşam dengesinin etkileri olduğunu görebilirsiniz. Yani burada belirtilen şeyler zaten normalde olması gereken şeyler değil mi? Neden fazladan mesaiyi kabul etmek zorunda olalım ki?

Her ne olursa olsun, siz çalışanlarınızdaki sessiz istifa emarelerini farkettiğinizde ne yapabilirsiniz peki? Öncelikle özeleştiri verme zamanınız gelmiş olabilir. Bu çalışan neden memnun değil de böyle bir tepki geliştirmiş durumda, bunu anlamanız önemli. Ücretler, yan haklar, izin süreleri vb, sorun oluşturabilecek konular bu çalışanla konuşulup çözülmeye çalışılmalı. Ancak her zaman, sessiz istifanın ana kaynağı şirket olmayabiliyor. Kişinin kendi bunalımları da sessiz istifa tercihi olabilir. Hayatı sorgulamaya girişmesi, aile ilişkilerindeki sorunlar veya değersizlik hisleri. Böyle bir durumda, çalışanınıza yapabileceğiniz en büyük iyilik, bir terapiste yönlendirmek, gerekirse de bu konuda maddi olarak desteklemektir. Onun dışında maalesef elinizden birşey gelmeyecektir. Ancak verebileceğiniz en kötü tepki, çalışanınızla bu sorunu çözmeye çalışmadan evvel işine son vermektir. Sorun sizden kaynaklanıyorsa sonraki çalışanınız da kısa sürede aynı noktaya gelecektir.

Bu konuda fikirlerim şimdilik bu kadar, peki sizce nedir? Sizce etik bir eylem mi? Yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Videoyu beğenmeyi ve paylaşmayı, abone değilseniz de abone olmayı unutmayın!

Görüşmek üzere!

comments powered by Disqus