İnanç ve Vesaire
Karmaşa, karmaşa, karmaşa….
Hayatım sadece karmaşadan ibaret bu aralar. Çok fazla düşündüğümü düşünerek bu düşüncelerin üstüne bir düşünce daha ekliyorum. Sıkılıyorum bir süre sonra fazla düşünmekten. Susuyorum. Uyuyorum ve haliyle rüyalar alemi ancak mutlu edebiliyor beni. Uçuyorum, yüzüyorum, sevişiyorum…
Esas mesele farklı.
İnanç meselesi bu gece takıntı yaptığım konu. Nedir inanç ?
İnanç dediğin şey, hiçtir aslında. Yani inanmak hiçtir. İnanırsın. İspat istemezsin. Sadece inanırsın. Bir de gerçek inançta, ispat beklemezsin. Şöyle olsun inanayım diye. Zaten o şey olduğunda inanmana gerek kalmaz, direk kabullenirsin.
Etrafımda vuku bulan olaylardan farkettiğim kadarıyla insanların işi gücü kalmamış. Siyaset falan da bitmiş. İnançlarımız üzerine tartışılıyor. Abi inanç dediğinde ispat istemiyorsan. Neyi tartışıyorsun ki ? Adı üstünde bu dogmatik bir durumdur. İnanırsın, çünkü inanırsın. Usüller üstüne tartışabilirsin. İbadetin usülü nedir nasıl olmalıdır gibisinden. Hani normaldir bu durumlar. Fikirler hakkında da tartışabilirsin. Ne bileyim bir ayetin yorumu üstüne de tartışabilirsin.
De , inanç üstüne nasıl tartışıyorsun. Yani artık inançlaşmış şeyler üstüne nasıl tartışırsın.
Mesala nasıl dersin ki, abdest niye böyle alınır, namaz açık saçla niye kılınmasın…
Yok arkadaş, bir de bir ton ateist türemiş etrafta. Adamlara anlata anlata yoruldum vallahi ya.
Hayır adamlar baştan ofsayt bi kere. İnanmayışlarına birşey dediğim yok. İnananlara karşı sürekli bir savaş içindeler sanki. Sordukları sorulara kaçtır dikkat ediyorum, cevabını aramak yok soruda. Soruyu seni yıldırmak için soruyor adam. “Bak nasıl kitlencek şimdi.” olayı var işte.
Kur’an’ı Kerim ayetleri üstüne tartışmaya kalkıyor adam. Neden Kur’an arapça diyor. Niye ezan türkçe değil diyor.
Hocam mevzu ne yani ? Türkçe mi olsun ? Hadi Türkçe idi diyelim. Evrensel değil mi bu din. Yine çıkıp birisi diyecek niye Türkçe bu din diye.
Açıkca söyleyeyim arapları pek sevmem. Yani yaşayış tarzlarından, karakterlerine kadar pek hoşuma gitmeyen bir kavimdir kendileri. Lakin saygım var yine de. Böyle bir din onlar üstünden yayıldığından.
E tek dil yapacaksın madem, mutlaka milliyetçi birileri neden bizim dilimizde değil diyecektir. Her dile ayrı ayrıda çıkmayacağına göre ? O dönemde insanlığın en dip noktasındaki araplar seçilip onlara gönderilmiş, onları toparlamış önce sonra dünyaya yayılmış. Ondan dolayı arapça. Çevirelim diyen bazı akıllılar tanıdım. Meallerini niye kullanmıyoruz falan. Tek birşey derim. Hangi dilden hangisine %100 çeviri mümkündür ? Ki arapça dediğin dil en köklü dillerden, en sağlam dillerden biri. Onu hiç çeviremezsin. Ha sen mealleri çeviri sanıyorsan o senin hödüklüğün der geçerim.
Ayrıca bunu sadece ben demiyorum, en bilinen Kur’an’ı Kerim meallerinin yazarı Elmalılı Hamdi Yazır diyor. Tercüme ettim diyen yalan söyler diyor adam. Çünkü edemezsin, anca yorumlayabilirsin.
Bunun üstüne de kalkıp ne diye tartışıyorsun neden türkçe değil, neden öyle değil neden böyle değil. Çünkü değil arkadaş.
İnanç meselesinde de aynı mesele. Sizler sadece inandırılmışlarsınız diyor bazıları. Ne güzel işte, inanmak için uğraşmamıza gerek kalmamış. Ha kalsaydı da adıma konuşuyorum yine bu dini tercih ederdim.
Yapılanlardan gördüğüm tek şey şu olaylaki kardeşlerden olma ihtimalimizin yüksek olduğu.
Bir gün Hz. Muhammed (S.a.v) mezarlıkta bir müddet durur ve ardından “Selam olsun size kardeşlerim” der. Sahabiden birisi sorar. “Efendimiz, kardeşleriniz kimlerdir ?” diye. Peygamberlerin en yücesi, insan ve diğer yaratılanların en yücesi : “Onlar imanın elde ateş olduğu devirde dünyaya geleceklerdir” der.
Ve sanırsam o dönemi yaşıyoruz. Sürekli birilerinde insanların inançlarını yıkma çabası.
Bırakın abi ya, inanıyorum işte. Yok bi sebebi. İnandığımdan inanıyorum.