Filmin sonu
İnsan doğumunu kendi seçmiyor. Mutlu olmak isteyen iki kişinin çoğu zaman ortak kararıyla varoluyor tesadüfi bir şekilde. Tamamen tesadüfi şartlarda yaşıyor, büyüyor ve öğreniyor.
Bir bireye dönüşüyor zamanla, soruyor sorguluyor. Yol devam ediyor, yol uzuyor. Deniyor, yanılıyor, öğreniyor, yeniliyor kendini.
Gün değişiyor, doğrular yanlışa evriliyor yaşam enerjisinden verip yeni baştan doğuruyor kendini. Tekrar, tekrar, tekrar…
Ömrü doluyor ve yitip gidiyor bu hengamede.
Bazıları duruyor düşünüyor, ne kadar devam bu tekrara, ne zaman filmin sonu? Başrol olmazsa film olmaz biliyor, ancak merak ediyor sonrasını.
Umut kırıntılarından besleniyor, tekrar yeniliyor kendini. Ancak o da? Kalmamış yaşam enerjisi.
Saçmalıyor, yalpalıyor, ne yapacak? kim biliyor? İfadesizliğini ifade etmeyi dahi beceremiyor.
Filmin sonunu beklemektense yarıda kesmek vardı ya, ah o meraklar olmasa.
Yenmesi zor mu bu merak dürtüsünü, ve yaşam korkusunu ve ölüm arzusunu tek bir hamleyle.
Son bi gayret, belki bu yol doğrudur…