Evren kusursuz mu
Geçtiğimiz gün Twitter’da, TRTBelgesel hesabının bir paylaşımına denk geldim. Paylaşımda “Arif Karabeyoğlu ile Evren hakkında merak edilen her şeyi izleyebileceğiniz yeni belgeselimiz Uzayın Bilinmeyenleri çok yakında TRTBelgesel’de” diyordu. Arif Karabeyoğlu roket teknolojileriyle uğraşan başarılı bir bilim insanı. Belgesel de gayet güzel çekilmiş, bununla alakalı bir yorumum yok, haddime de değil zaten.
Fakat içerisinde geçen “Evrenin kusursuz mekanizmaları nasıl işliyor?” gibi laf vardı buna binaen bir cevap yazdım. “Evrenin kusursuz bir mekanizması da mı varmış?” diye. Bunun üzerinde biraz konuşmak istiyorum. Konuşasım var.
Şöyle ki; “evrenin kusursuzluğu” gibi bir algı var bazı kesimlerde. Bunu biraz değerlendirmek gerekiyor. “Kusursuzluk nedir?” diyebilmek için önce “kusur"un ne olduğunu iyi idrak etmek gerektiğini düşünüyorum.
Kusur; insan deyimiyle, “âdemoğulları” deyimiyle; “Bir şeydeki noksanlık.” Bizim belirlediğimiz çerçevede, olması gerekenlerdeki noksanlık aslında. İnsanoğlu olarak, belli şeylerin, belli şartları sağlaması gerektiğini düşünerek, buna bir çerçeve çiziyoruz; ve diyoruz ki: “Bu şartları sağlamaması o şeyin kusurudur.”
Kırmızı bir elmanın, lezzetli olması, şeklinin düzgün olması kusursuz bir elma olduğunu gösterebilir, basitçe. Ancak bu elmanın üstünde çizikler olması, ezikler olması, renginin yeterince kızarmaması gibi durumlar bizim için “kusur” olarak adlandırılabilir.
Kusur buysa, tamamen insana bağlı olan bir şey. Bunu evrene yansıttığımız zaman, diyoruz ki evren kusursuz bir mekanizma ve çok düzgün işliyor. Bizim kafamızda bir evren algısı var - ki bilmediğimiz bir şey hakkında belli bir çerçeve oluşturmuşuz ve buna bir şeyler atfetmişiz ve demişiz ki; insan oğlunun ya da bir canlılığın geliştirilebilmesi kusursuzluk şartıdır - ama başka bildiğimiz bir evren yok. Bu evrenin kusuru, başka bir evrenin kusursuzluğu diyebileceğimiz bir evren yok. Karşılaştırabileceğimiz bir şey yok. İnsan tamamen karşılaştırmalı bir canlı olduğu için, bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmadan, ona bir tanım atfedemez. Bu yönden baktığımızda, bildiğimiz tek bir evren olduğu için; bu evrenin kusurlu mu yoksa kusursuz mu olduğunu aslen bilemeyiz, bilmemiz mümkün değil. Bu sebeple evren hakkında araştırma yaparken, inceleme yürütürken ya da konuşurken evrenin kusursuz olduğunu iddia etmek, benim için abesle iştigal bir durum. Daha önce de söylediğim gibi; kusur diyebileceğimiz şeyi bulabilmemiz, tamamen bizim belirlediğimiz çevreçevedeki olması gereken durumun var olmaması.
Biz diyoruz ki; evreni şu çerçevede çizdik. Kusursuz evren şöyledir. Şu evrende bu bulunmadığı için bu evren kusurludur, şu evren kusursuzdur.
Ama bizim; tekrar belirteceğim; bizim bir tane evrenimiz var, bildiğimiz bir tane evren var.Diğer evrenler var mı, yok mu hiçbir şey bilmiyoruz; bir sürü teori olmasına rağmen.
Bu evrene kusursuz atfını, yahut tam tersi durum; bu evren kusurludur atfını sunmak, tamamen yanlış. Bu sebeple de, twitter hesabımda böyle bir paylaşım yapmış bulunuyorum.
“Evrenin kusursuz bir mekanizması mı var?” derken “Evren kusurludur” demekten ziyade, bunu nasıl, neye göre belirtiyoruz diye bir soru sormuş bulunuyorum.
Fakat belli kesimler, bildiğiniz üzere; bir kesim tamamen evrenin kusurlu bir yapı olduğunu iddia ederken, diğer bir kesim tamamen kusursuz, mucizevi bir yapı olduğunu iddia edebiliyor.
Bunlardan, bu iki kesimden de uzak durmak gerektiğini belirtmek isterim.