Elibelinde Motifi ve Mimari

Posted on Sep 15, 2025

Türk sanatında motiflere karşı hep bir ilgim vardı. Belki Erzincan’da doğduğum topraklarda onlarla ilk karşılaştığımda altbenliğime yerleşti, belki de sonrasında maruz kalınca ilgim arttı. Ancak motifler ve desenler benim için hep ilgi öğesi oldular.

Dün akşam mimar bir arkadaşımla sarhoşluğumuzu kutlarken konu bir şekilde elibelinde motifine geldi. Serbest ve çağrışımsal konuşabildiğimiz için ilk bakışta alakasız görünse de birazdan bahsedeceğim bakış açısından yaklaşması bana ilginç geldi.

Elibelinde motifinin bir mimar olarak Kardelen’e ne düşündürdüğünü sorduğumda, taşıyıcı elemandan bahseder gibi yaklaştı.

Daha önce elibelinde motifini duymadıysanız hemen google’da aratıp geri gelin.

‘‘Elibelinde motifi, dişiliğin simgesidir. Sadece analık ve doğurganlığı değil, aynı zamanda uğur, bereket, kısmet, mutluluk ve neşeyi de sembolize eder.’’ (Erberk, 2002:12)

Anadolu motifleri doğum ve doğurganlık, hayatın kendisi, ölüm ve sonrası şeklinde üç kategoride değerlendiriliyor. Elibelinde ise doğum ve doğurganlık kategorisine giriyor. Anadolu kilimlerinde sıkça karşılaşılıyor.

Bir kadının kürek kemiklerine dayadığı kolları ile oluşan elibelinde motifine mimari bir düşünce nasıl uydurulabilir?

Tabi ki mimari yapılarda her motif süsleme amaçlı kullanılabilir ve kullanılmıştır. Benim favorim tabi ki Divriği Ulu cami ve Darüşşifası olacak yine.

Fakat burada, düşünmeye çabaladığım şey şu; Elibelinde motifi bir kadının belinden güç alarak, kuvvetle muhtemel baş üstüne yerleştirdiği bir siniyi taşımasını tasvir ediyor.

Klasik sanat okumalarında düşülen bir hataya düşülüp, aslında hayata karşı dik duruş ve gücü temsil edebilme potansiyeli de olan bir motifi, dişilik algımız yüzünden doğurganlık ve kadınlıkla bağdaştırıyor olabilir miyiz? Çünkü bunun tam karşısına yerleştirdiğimiz Koçbaşı motifi de klasik bakışla “Erkeklik, kahramanlık ve güç” olgularının sembolizasyonu.

Bu fikre beni iten, Kardelen’in Elibelinde motifini sanki bir mimari taşıma elemanıymış gibi çağrısımsal düşünmesiydi.

Neden her kadın figürü, venüs veya dişilikle ilgili eseri her daim doğurganlıkla ilişkilendiriyoruz?

Aslında modern zamanlar dışında kadının bu kadar hayatın içinde olmadığı düşüncesi buna sebep oluyor gibi. İnsanlık tarihinin, kadınlar için altınçağı denilebilecek dönem bu dönem mi? Yoksa tarih boyunca, bilmediğimiz veya üstüne düşünmeyi istemediğimiz, kadınların erkeklerle eşitlendiği bir dönem mevcut mu?

Ki, elibelinde motifi de aslında doğurganlığı sembolize etsin diye değil de, gücü ve savaşı sembolize eden bir meta-sembol mü?

Bir yandan devam ettiğim viking tarihi araştırmamda Vikinglerde kadın ve erkeğin hem toplum hem hukuk karşısında eşit haklara sahip olduğuna rastladım.

Kadın vikingler bulunduğunu ve mit okumalarının bunu söylediğini biliyorum ancak daha önce Türk tarihi okumalarımda da defalarca karşıma çıkan “Türk toplumlarında kadın ve erkek hep eşitti” algısı üzerine de benzer bir düşünceye kapılmıştım.

Karşılaştırmalı olarak günümüzdeki kadın-erkek eşitliği algımızın hem viking hem türk tarihinde bahsedilen kadın-erkek eşitliğiyle benzer yanları bulunsa da aynı şekilde algılanmaması gerektiğini, ve çok çok basit bir hali olduğunu düşünüyorum ister istemez.

Acaba, elibelinde motifinin yorumlanmasında da benzer bir hataya mı düşüyoruz? Belki de günümüzdekinden daha ileri bir eşitlik mevcuttu ama son 200 yıla göre şekillenmiş algımızla yaklaştığımız için, hem elibelinde gibi motifleri yorumlarken hem de türk veya viking tarihindeki eşitlikten bahsederken algımız bulanabiliyor.

Tabi ki çağrışımsal düşünce yapısı çoğunlukla verimsiz bir düşünme şekli. Ancak buradaki gibi sorgulamaları seviyorum.

Ve belki de, gerçekten elibelinde motifi aslında dünyanın yükünü taşıyan ancak, yılmayan, yıkılmayan bir kadın tasviridir.

Okulumu bitirdikten sonra tekrar dönüp bakmak istiyorum bu konuya ve sadece buna değil, türk sanat tarihinin üzerinden çağrışımsal düşünceyle geçtiğim bir tez belki yazmak istiyorum.

Şimdilik notlarım bunlar, umarım bu düşünce üzerinden bir şeyler çıkartabilirim.

sağlıcakla.