Boykotcan

Posted on Sep 8, 2025

Aleni bir goygoyudur içli seslerin, içsiz dertlerle.

Ne yapmak gerek peki? Sağlam bi arka mı bulmalı? Efendimiz sanmak mı?

  • Ne diyorsun la tırrek? İki gündem konuşacağız şurada. Naptın boykot moykot?

Okuyorum pirim, okuyorum. Ama bir şeyler eksik. Tek başıma hissediyorum artık. Alemi berzah üstümde sanki.

  • Halka in azcık görcen alemi o zaman. Devlet, hükümet falan filan diyorum.

İndim bi ara, çok kötü dövüyorlar. Onlara rağmen onlar için verilen savaşın zararını kim tanzim edecek? Asker değilim ki ben savaşayım, tahtı zorla alayım bu zebil saraydan. Ben kendimi buraya bıraktım, tam buraya, kitaplarımın arasına. Fikrimi yıllardır bağırmak neye yaradı? Hangi filozof dinlendi halkı tarafında ki ben de dinleneyim?

  • Ne yapmak gerek peki? Kıçımızı yayıp geçmesini mi bekleyeceğiz? Bu halk acı çekiyor acı.

Ben mi sebep oldum bu acıya? Koalisyondan kaçan, gırtlak derdinde, yetmez ama evetçi, fırsatçı bir halk hakettiğini yaşıyor sadece. İçinde olmak ve yakinen görmek, kurunun yanındaki taze yaprakların da heder olduğunu görmek içimi acıtmıyor mu? Acıtıyor, hüznüm hep bundan, ama ne yapacağım?

  • Bilmiyorum, ben de bilmiyorum. Ama bir şeyler yapmalıyız. Bir şeyler yapmazsak, bu halkın acısı daha da büyüyecek. Ben halkın sınıflarına inanıyorum. Ancak bu sınıfları diğerleri gibi organize etmedim. Tabi ki gerçekçi yaklaşarak en temel de üç sınıfa ayırıyorum halkları. Birinci sınıf her zaman yönetici sınıf oluyor. Sürü hayvanıyız ve her zaman liderlere ihtiyacımız var. Hala ilkel insanız, lidersiz yaşam sadece bireysel olarak mümkün. Birileri her zaman bu sürüyü birlikte hareket ettirecek yeteneklerde olup başa geçecek. İkinci sınıf ise o toplumun gerçekten varlığı sağlayan alelade sınıfı. Orta kademe yöneticiler, memurlar, işçiler hep bu sınıfta bence. Klasik orta sınıf, her ne kadar bizde yok olmuş olsa da. Son sınıf ise kıtkanaat geçinen, yönetimi umursamayan, kendi dünyasında, bazen alt seviye işçi, bazen dilenciler. Bunlar en kalabalık kesim.

Ne anlatıyorsun pirim, sınıf ayrımıyla halkın acısının alakası nedir?

  • Herşey işte böyle oldu önce. Demokrasi herkese eşit haklar verdiğinde, en alt sınıf olan, en kolay yönetilen sınıfı genişletmek her zaman tepede kalmaya yaradı işte. Herkesin de bildiği gibi. Bunlar değil aslında kızdığım o yüzden. Bir ara kesit var kolay görünmeyen. Orta sınıfta olup, alt sınıfı etkileyen ve üst sınıftan nemalanan büyük bir kitle var. Sanatçılardan, gazetecilerden, aydınlarda oluşan. Bak şimdi, halk geneliyle hiç bir zaman bir lideri bireysel olarak kendi başına değerlendirmeyecek. Daimi olarak bir başkasının referansına ihtiyaç duyacak. Böyle de oldu. Hatırlamıyor musun? Kaç sanatçı, aydın, gazeteci destekledi bu kralı? Çok sevdiği sanatçı krala güvenini sunduğunda ne yapacaktı bilinçdışı yaşayan birey? Hemen sarıldı kralına.

Aptal mı? Niye bilinçdışı yaşıyor? Her birey kendinden sorumlu olmalıdır! Tamam, kabul ediyorum bu büyük manipülasyonu. Ancak yine de halk sorumludur başına gelenlerden. Okumalıdır, düşünmelidir ve bilmelidir kararını neden verdiğini!

  • Sen bir idealden bahsediyorsun. Olması gerekenden değil, olanlardan konuşmak gerek.