Ağuuuu - Seikilos üzerine bir oyun
Aykaryay Aydın Tiyatro Derneği başkanı ve değerli emekli öğretmen Hüsnü Ertung tarafından yazılıp sahnelenen, aynı zamanda başrolünü oynadığı Seikilos Anıtı’nın Tralleis’den kaçırılmasını ve geri getirilme çabasını kurgulayan oyun Ağuuuu’yu izlemeye gittim dün.
Tamamen ücretsiz olan oyundan Mükerrem hocam sayesinde haberim olmuştu ancak fırsat bulamamıştım. Oyunculardan biri olan, aynı zamanda arkadaşım Ceyda’nın daveti üzerine dün akşam ki oyuna katılabildim. Oyun Eğitim-Sen binasının teras katında ve kısıtlı teknik imkanlarla gerçekleştirildi.
Öncelikle övgülerimi dizip sonrasında oyun hakkında yazmak istiyorum. Hüsnü Ertung hocamız Yalnız Dede rolünde müthiş bir performans sergiliyor doğal olarak. Başkan rolünde ise Psikosanat Derneği tarafından sahnelenen “Ayna” oyununda da yer almış olan Sülbiye Heper, oyun boyunca başkandan nefret ettiriyor. Sülbiye Heper’e mola sahnesinde Hüsnü Ertung “Sen başkandan nefret ettirmelisin, halbuki sempatik yapıyorsun” dedi ancak tüm oyun boyunca rolünden neredeyse hiç çıkmadan kibri bizlere hissettirdi. Davulcu, İklim ve diğer ahali rolündeki oyuncular da son derece başarılıydılar.
Ağuuuu oyunu, 1882-3 yılında Aydın-İzmir tren yolu inşaatı sırasında Edward Purser tarafından bulunan, ardından trenle İzmir’e taşınan ve 1960 yılına kadar kayıplara karışmış olan Seikilos Yazıtı üzerine kurulu. Seikilos Yazıtı 1966 yılında Danimarka, Kopenhag Ulusal Müzesi tarafından satın alındığından beri müzede sergileniyor. En eski müzik eserini barındıran Eski Yunan anıtı, Tralleis kentine ait olmasına rağmen (diğer pek çok antik kalıntı gibi) ülkemize iadesi gerçekleşmiş değil.
Seikilos Yazıtı’nın ait olduğu topraklara geri dönmesi için Hüsnü Ertung tarafından yazılıp sahnelenen Ağuuuu oyununun öncülü olan Latmosa Rahmet geldi oyunu ise Danimarka’da da sahnelenerek 10.000 Danimarka vatandaşından imza toplamaya çalışacak.
Oyunun en ilgimi çeken tarafı, oyun içerisinde hem yazıtın ülkeye getirilmesine karşı çıkılmasını, hem de siyasilerin kendi emellerine alet ederek yazıtı ülkeye getirmeye çalışılmasının eleştirisiydi. Yalnız Dede her iki koşulu da izleyicinin sorgulaması için fırsat vermiş. Burada olsa ne olur, olmasa ne olur, siyasiler getirse ne olur sorularını sormuş adeta. Bununla beraber neden sivil bir inisiyatif tarafından bu çabaya girişildiği daha anlaşılabilir oluyor.
Oyun fon müziği olarak Seikilos Yazıtı üzerinde yer alan müziğin modern notalarla yeniden oluşturulmuş hali kullanılmış. Oyunun ruhunu hissettirmesi açısından en doğru tercih olmuş.
Seikilos taşının Aydın’dan İzmir’e taşınması sahnesini önceki oyunlarda farklı oyuncular sahnelese de, benim gittiğim oyunda Edward Purser rolünü Sülbiye Heper canlandırmış. Başkan rolünden geçişi harikaydı. İki farklı karakter gördüğümüzü sadece replikleriyle değil, jestleriyle de hissettirdi.
Oyunun sanatsal değeri yanında bariz ideolojik değeri de benim bu oyun hakkında yazma isteğimi arttırdı. Bir sanat eleştirisi olamayan yazımın temel amacı, bu çabanın daha fazla insan tarafından bilinmesini sağlamaktan başka birşey değil.
Oyunu sanat dünyasına kazandırdığı için Hüsnü Ertung hocamıza çok teşekkür ediyor ve sonraki oyunlarını heyecanla bekliyorum.